GDO NEDİR? VE NEDEN ZARARLI? HANGİ ÜRÜNLERDE VAR?


İnsanlar, tarıma başladığından beri yetiştirdikleri bitki ve hayvanlara istedikleri özellikleri kazandırmaya çalışıyor. ’Yetiştirmek’, yapay bitkilerin özelliklerine müdahale ederek onları daha verimli hale sokmak olarak tanımlanıyor.Bir başka deyişle bitkilere müdahale tarımın başlangıcından itibaren söz konusu. Ancak bu müdahale bitkilerin doğrudan genleri üzerinden olmamıştı. Bilimin gelişmesiyle 1980’lerden sonra bu da mümkün oldu.
Genetiği değiştirilmiş gıdalar, ilk üretildikleri dönemden bu yana tartışmaların konusu oldu.Dünya genelinde Genetiği Değiştirilmiş Organizma (GDO) en çok 4 üründe kullanılıyor. Mısır, soya, pamuk ve kanola.
peki nedir bu GDO?
Bilim adamları 25 yıl önce, genleri DNA’dan ayırarak başka bir canlıya yerleştirebileceklerini keşfettiler.Bir canlıdaki genetik özelliklerin kopyalanarak, bu özellikleri taşımayan bir canlıya aktarılması sonucunda üretilen yeni canlıya Genetiği Değiştirilmiş Organizma (GDO) deniyor.Bu yöntemle elde edilen bitkiler, ilaçlara ya da zararlılara karşı daha dirençli oluyor. Bu da kimyasal böcek ilaçlarının kullanılmasını azaltıyor. Günümüzde mısır ve pamuğun zararlılara, soya ve kanolanın böcek ilaçlarına, papaya ve kabağın da virüslere karşı dirençli olmasında GDO teknolojisi kullanılıyor.
Genlere müdahale ederek bitkilerin lezzet, besleyicilik ya da dayanıklılık gibi özelliklerini geliştirilebiliyor. İstenmeyen durum ve olaylara daha kolay müdahale edilebiliyor. Genetiği değiştirilmiş organizmaların özellikle aşı ve ilaç yapımında kullanılması önem kazanıyor. Susuzluğa dayanıklı bitki geliştirme çalışmaları ise halen devam ediyor.


GDOlar neden zararlı?
• Alerjik reaksiyona neden oluyor.
• Antibiyotik direncini zayıflatıyor.
• Toksik etki yaratıyor.
• Normal ve organik tarımı tehdit ediyor.
• Ne kadar uzak alanda olursa olsun rüzgar ve arılar yoluyla organik ürünlere de bulaşıyor.
• GDO'lu tarım yapılan alanlardaki haşereleri yiyen kuşların türü tükeniyor. Canlı türleri açısından tehdit oluşturuyor.
• Bioçeşitliliği yok ediyor. GDO'lu ekinler, tozlaşma yoluyla aynı türden akrabalarının da genlerini değiştirebiliyor.
İnsan sağlığına etkileri
GDO lu bitkiler yüksek allerji riski taşıyor. Allerjenler, genetik mühendisliği yoluyla bireylerin güvenli olduğunu düşündükleri için tüketmekte sakınca görmedikleri besinlere de aktarılabiliyor. Bu durumda birey allerjeni taşıdığını bilmediği besini tüketerek kendini riske atabiliyor.
(11 Aralık 2003'te Rusya'da bir gurup bilim adamı son üç yıl içerisinde allerji belirtisi gösteren hastaların sayısında 3 kat artış olduğunu ve bunun altında yatan nedenin Genetiği Değişmiş Ürünler'in (GDÜ) tüketimi olabileceğini açıkladılar.-Traavik ve Smith, 2004)
Araştırmalar GDO lu patateslerin fareler için toksik etki yaptığını, bağışıklık sisteminde bozukluklar, viral enfeksiyonlar gibi birçok etkileri olduğunu ortaya koyuyor.
(1980 lerin sonunda bir Japon firması triptofan adlı bir aminoasidi bir bakteriye ürettirerek bbesin takviyesi olarak ABD de satışa sundu. Aylar içinde ürünü kullanan kişilerde sinir sistemini etkileyen, kas ağrıları ve kandaki bazı hücrelerin sayısında artış ile seyreden eozinofili-miyalji sendromu ortaya çıktı. Bu sorunları yaşayan 155 kişide kalıcı hasar meydana geldi, 37 hasta yaşamını yitirdi. Mayeno ve Gleich,1994 . Yapılan incelemne sonucu genetiği değiştirilmiş bakterideki artmış triptofan üretiminin toksik bir yan ürün oluşumuna yol açtığı ve sendromun toksik madde nedeniyle ortaya çıktığı anlaşıldı.)

Hangi ürünler GDO'lu olabilir?

Pek çok GDO lu ürün var; Mısır, patates, domates, pirinç, soya, buğday, kabak, balkabağı, ayçiçeği, yer fıstığı, bazı balık türleri, kolzakasavapapaya.
Bunların dışında çalışmaların devam ettiği ürünler bulunmaktadır; Muz, ahududu, çilek, kiraz, ananas, biber, kavun, karpuz, kanola.
Bu ürünlerden uzak durmak sebzeyi meyveyi zamanında tüketmek en doğrusu ne kadar kaçsakta dolaylı yoldan bazılarını yine alıyoruz.ben biyolog olarak mısır nişastası tüketmemeye ve içeren ürünleri almamaya dikkat ediyorum,mevsimi olmayan ürünleri tercih etmiyorum.
Tüketiciler olarak bizler tercihlerimize doğru yön verirsek üretici mevsimi olmayan ürün üretmeyecektir diye düşünüyorum sonuçta arz talep meselesi talep olmazsa ürün üretilmez.
Yemek blogu yazarı olarak tüm hanımların bu konuda dikkatli olmasını ve geleceğimiz için bu konuya önem vermesini dilerim
sevgiler...


Yorumlar

  1. Ebrucuğum bu faydalı bilgileri verdiğin ,için teşekkür ederim o güzel yüreğine sağlık

    YanıtlaSil
  2. bencede mümkün olduğunca bu ürünlerden ve mamullerinden uzak durmak gerekir

    YanıtlaSil
  3. Çok önemli bir konutu anlatmışsın.Epeydir bende ilgiliyim bu konuyla.Geleceğimiz önemli..Bir ankaralı olarak 'ankaralı blogerlere' benide ilave et lütfen..sevgilerle..

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Fikirleriniz benim için önemli sevgiler